15- Abdesti Tam Almak
(:-159-:) Lakit b. Sabire anlatıyor: Ben, Müntefik oğullarının
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gönderilen heyeti arasında idim.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in (evine) vardık. Fakat O'nu evinde
bulamadık. Bu sırada (mu'minierin annesi) Aişe'ye rastladık. Bizim için (et
bulamasından yapılan) hazire (denilen bir yemek) hazırlanmasını emretti. Bunun
üzerine (hazıre yemeği) bizim için derhal hazırlandı. Bu sırada bize bir de
"kına" getirildi. Kına (yemek yemeye ve içine meyve konmaya yarayan)
bir tabaktır. Bunun içinde hurma vardı. Biz de (bunları) yedik. Sonra
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem çıkageldi ve (bize hitaben):
"(Evde yiyecek) bir
şeyler bulabildiniz mi? Yahut size bir şeyler hazırlanması emredildi mi?"
diye sordu. Biz de: "Evet, ey Allah'ın Resulü!" dedik. Biz Resulullah
s.a.v. ile beraber oturmakta iken bir de ne görelim. Bir çoban Resulullah
s.a.v.'in davarlarını, yanında bir de yeni doğmuş meleyen bir kuzuyla beraber
ağıla götürüyor! Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem (ona hitaben):
"Ne
yavrulattın?" diye sordu. O da: "Bir dişi kuzu" diye cevap
verdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: "O halde onun yerine
bize bir koyun kes" buyurdu ve sonra da bize yönelip:
"Sakın bunu senin
için kestiğimizi zannetme. Bizim yüz davarımız var, bunlar daha fazla artmaz.
Her ne zaman ki, çoban bize bir yavru doğurtu(p getiri)rse, biz de onun yerine
bir koyun keseriz" buyurdu.
Lakit devamla der ki:
Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Doğrusu benim, dili uzun yani ağzı bozuk bir
hanımım var, (ona karşı ne yapmalıyım)?" dedim. Resuluilah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem:
"Öyleyse onu
boşa" buyurdu.
Lakıt devamla der ki:
Ben tekrar: "Ey Allah'ın Resulü! Doğrusu benim ondan bir çocuğum ve onunla
(aramızda) dostluk (hukuku) var" dedim. Resulullah s.a.v. de:
"O halde ona öğüt
ver. Eğer onda bir hayır görürsen, nasihat etmeye devam edersin. Hanımını, cariyeni
döver gibi dövme!" buyurdu.
Lakit devamla der ki:
Ben tekrar: "Ey Allah'ın Resulü! Bana abdestten bahset" dedim.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"Abdesti tam al,
parmakların arasına suyu eriştir. Oruçlu değilken burnuna suyu çokça çek"
buyurdu.
- - -
İsnadı sahihtir. ibn
Hibban, ihsan (1051), Ebu Davud, Sünen (142), Tirmizi (788), Nesai
(1/79), İbn Mace,
Sünen (407), İbn Huzeyme (150, 168), Ahmed, Müsned (4/211) ve Hakim, Müstedrek
(1/147-8, Zehebl'nin onayıyla sahih)
أخبرنا
عبد الله بن
محمد الأزدي
قال حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
أخبرنا يحيى
بن سليم
الطائفي عن
إسماعيل بن
كثير وكان
يكنى أبا هاشم
عن عاصم بن
لقيط بن صبره
عن أبيه قال
كنت في وفد
بني المنتفق
فبينما نحن
جلوس مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إذ
رفع الراعي
غنمه الى
المراح فإذا سخلة
تيعر فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ما ولدت
فقال الراعي
بهمة فقال
اذبح مكانها
شاة ثم قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لا تحسبن
بالخفض ولم
يقل لا تحسبن
بالنصب أنا من
أجلك ذبحناها
إن لنا غنما
مائة فإذا ولد
الراعي بهمة
ذبحنا مكانها
شاة قال قلت
يا رسول الله
إن لي امرأة
وفي لسانها
شيء يعني
البذاء قال
طلقها إذا
فقال إن لها
صحبة ولي منها
ولد قال فمرها
بقول فعظها
لعلها أن تعقل
ولا تضرب ظعينتك
كضربك إبلك
قال قلت يا
رسول الله
أخبرني عن
الوضوء قال
إذا توضأت
فأسبغ الوضوء
وخلل بين
الأصابع
وبالغ في
الاستنشاق
إلا أن تكون
صائما
(:-160-:) Başka bir kanaıla yukarıdaki hadisin aynısı rivayet
edilmiştir.
- - -
İsnadı sahilitiı' ibn
Hibban, Sahih (4510)